Sebze Zararlıları ve Mücadelesi
Zararlılar
1-Sera beyaz sineği (Trialeurodes vaporariorum):
Ergini 1 mm boyunda, bitkinin büyüme noktalarında ve taze yapraklarda bulunur. Larva 0.3-0.7 mm boyunda yaprağın alt yüzeyinde bulunur. Seralarda mevsim boyunca görülebilirler. Yılda 9-15 döl verirler. Larva ve ergin yaprak özsuyunu emerek beslenir. Emgi yaptığı yaprak sararır. Zararlı beslenirken tatlı bir madde salgıladığından, yapraklar üzerinde siyah bir tabaka oluşur, bu kısımlar özümleme yapamaz. Bu nedenle bitki zayıflar, verim düşer. Bitkideki azot(N) miktarının azalmasına neden olur, bu da bitkinin gelişimini olumsuz etkiler. Ayrıca virüs hastalıklarını taşır. Beyaz sinekler kışı yabancı otlar üzerinde geçirmektedir. Bu sebeple hasat bittikten sonra sera içi ve civarının ottan arındırılması uygun olacaktır. Seralarda yeterince sulama yapılmalı, beyaz sineğin ergininin seraya girişini engellemek için ince tül kullanılmalı, fakat bu esnada havalandırmaya özen gösterilmelidir. Mücadelede, önce populasyonu saptamak üzere dikimin hemen ardından seraya 1 adet sarı tuzak asılmalıdır. İlk ergin uçuşu saptandıktan sonra, belirli aralıklarla sarı tuzaklar asılmalı, kirlendikçe değiştirilmelidir. Yaprak başına 5 adet larva + pupa olduğunda ilaçlamaya başlanmalıdır.
2-Kırmızı Örümcek (Tetranychus urticae- iki noktalı kırmızı örümcek):
Erginler 0,5-0,7 mm oval şekilde olup, gözle zor fark edilirler. Yaprağın alt yüzünde ördükleri ipek ağlar arasında ergin, larva, nimf ve yumurtaları bir arada görülür. Kışı ılık geçen yerlerde yaz aylarında olduğu gibi yaşayıp üremeye devam ederler. Yılda 10-12 döl verirler. Bitki özsuyunu emerek beslenirler. Bu bitkilerin yaprakları sararıp kıvrılır, dökülür. Verim % 40-60 oranında düşer ve ürün kalitesiz olur. Çeşitli virüs hastalıklarının yayılmasına sebep olur. Temiz fide dikmek, hasattan sonra bitki artıklarını seradan uzaklaştırmak, ot alımına önem vermek gereğinden çok azotlu (N) gübre kullanmamak gerekir. Küçük yapraklı bitkilerde yaprak başına 3; büyük yapraklılarda ise 5 adet kırmızı örümcek görüldüğünde uygun kimyasalla ilaçlama yapmak gerekir.
3-Sebzelerde Thripsler (Frankliniella occidentalis-Çiçek Thripsi):
Ergini 1 mm boyunda, sarı renkte ve çok hareketlidir. Ergin ve larva yaprağın alt yüzünde ve birlikte bulunurlar. Sıcak bölgelerde konukçu bitki buldukları sürece üremeye devam ederler. Yılda 3-6, en fazla 10 döl verirler. Ergin ve nimfler, yaprak sap ve meyvelerinde, bitki özsuyu ile beslenirler. Beslendikleri yapraklar bir süre sonra beyazımsı veya gümüş rengini alırlar. Kurak geçen yerlerde zararı daha fazladır. Virüs hastalıklarını da taşırlar. Zararlı ile bulaşık bitki artıkları imha edilmeli, toprak işlemesi ve yabancı ot mücadelesi yapılmalı, seralarda küçük delikli tül ile havalandırma açıklıkları kapatılmalıdır. Küçük yapraklı bitkilerde 10 adet, büyük yapraklı bitkilerde 20 adet thrips görüldüğünde uygun kimyasalla ilaçlama yapılmalıdır. Domates tarımı yapılan yerlerde, domates lekeli solgunluk virüsü varsa, ekonomik eşik dikkate alınmadan ilaçlama yapılmalıdır.
4-Domates Pas Akarı (Aculops lycopersici):
Domates pas akarı sarımsı beyaz renkte, hafif kambur, ince uzun, iğ şeklindedir. Dişiler 140-180 mikron boyundadır. Gözle görülmezler. Kışı, tarladaki bitki artıkları arasında geçirir. Sıcaklığın yüksek ve orantılı nemin düşük olması zararlının çoğalmasını hızlandırır. İlk önce bitkinin yere yakın gövdesinde, daha sonra yapraklarda ve meyvede görülür. Bitki özsuyu ile beslenirler. Önce bitki gövde ve meyvelerinde yağımsı, bronz bir renk değişimi görülür. Zarar gören gövde ve yaprakların rengi parlak kahverengi veya kızılımsıdır. Alt yapraklarda kuruma olur. Yapraklar kavrulmuş gibi sert ve gevrektir. Gövde üzerinde çatlama olur ve büyüme durur. Meyvelerin üzeri sertleşir ve çatlar. Zararlının beslendiği bitkilerin bulunduğu alanlara yakın yerlerde fide yetiştirilmemelidir. Hasattan sonra derin sürüm yapılmalı, bitki artıkları tarlalardan uzaklaştırılmalıdır. Domates tarlalarını çevreleyen alanlarda yabancı otlar imha edilmelidir. İlk görüldüğünde uygun ilaçlarla kimyasal mücadeleye başlanmalıdır.
5-Sebzelerde Yaprak Bitleri / Pamuk yaprak biti (Aphis gossypii) - Bakla yaprak biti (Aphis fabae)- Şeftali yaprak biti (Myzus persicae) - Patates yaprakbiti (Macrosiphum euphorbiae ) - Lahana yaprakbiti (Brevicoryne brassicae):
Vücutları oval biçimde, 1,5- 3.0 mm boyunda, sarı – yeşil – siyah renktedirler. Ergin ve nimfleri bitkilerin sürgün, yaprak ve yaprak altlarında toplu halde bulunurlar. Yaşayışlarına göre tek ve iki konukçulu türler olmak üzere iki gruba ayrılırlar. Bölgelere ve türlere göre yılda 10-12 döl verirler. Bitki özsuyunu emerek beslenirler. Beslendikleri yapraklarda, taze sürgünlerde kıvrılmalar ve şekil bozuklukları oluşur. Salgıladıkları tatlı madde yaprağı kaplar, üzerinde mantar gelişerek yaprak kararır. Bitkilerde verimi azaltır, kaliteyi bozar. Virüs hastalıklarını taşır. Hasattan sonra toprak üstünde kalan bitki sapları ve yabancı otlar imha edilmelidir. Küçük yapraklı bitkilerde 10 adet, büyük yapraklı bitkilerde 20 adet ve daha üzeri yaprak biti görüldüğünde uygun kimyasalla ilaçlama yapılır.
6-Yaprak Galeri Sinekleri (Liriomyza trifolii, Liriomyza bryoniae,Liriomyza huidobrensis, Phytomyza horticola):
Erginleri 1-2 mm boyunda gri- siyah renktedir. Larvaları en fazla 3 mm boyunda, beyaz- sarı renkte ve şeffaftır. Erginleri bitkinin tüm yapraklarında, larvaları galeri içinde bulunur. Sera koşullarında bütün mevsim boyunca, yazın yabancı otlar ve sebzeler üzerinde görülürler. Sera koşullarında yılda 10 döl verirler. Dişiler yapraklarda küçük yaralar açar, buradan çıkan özsuyu ile beslenir ve hücre bozulmasına neden olurlar. Beslenme delikleri sarararak küçük lekeler meydana getirir. Larvalar yaprakların iki zarı arasında kalan etli doku ile beslenir ve galeri oluşturur. Daha sonra zarar görmüş bölgeler sararıp kurur ve yapraklar dökülür. Genç bitki ve fidelerde gelişmeyi geciktirir. Kalite ve verim kaybına neden olur. Sera içi ve çevresi yabancı otlardan arındırılmalı, havalandırma açıklıkları ince telle kapatılmalı, bitki artıkları imha edilmeli, bulaşık fideler seraya dikilmemeli, toprak 10 cm derinliğinde sürülerek topraktaki pupalar yok edilmelidir. Fide dikimiyle beraber ilk ergin uçuşunu belirlemek üzere dekara 1 adet sarı yapışkan tuzak asılır. İlk ergin uçuşu görüldükten sonra 10 metrekareye 1 adet tuzak gelecek şekilde asılır. Küçük yapraklı bitkilerde yaprak başına 4 adet, büyük yapraklı bitkilerde yaprak başına 10 adet larva olduğunda uygun kimyasallarla ilaçlama yapılır.
7-Sebzelerde Yeşilkurt (Heliothis armigera, Heliothis viriplaca , Heliothis dipsacea):
Kelebekler bej – kahverengi veya yeşilimsi renktedir. Larvaları 15-45 mm boyunda, kirli beyaz renkte ve üzeri kıllıdır. Kelebekler genelde akşam üzeri uçuşur, Larvaları bitkilerin yaprak, meyve ve taze sürgünlerinde görülür. Larvalar önce yapraklarda beslenir, yenik kısımlar sararıp kurur. Daha sonra meyveleri delerek içine girer ve orada beslenir. Bunun sonucunda da meyveler çürür. Tarla ve çevresinde yabancı ot temizliği ve derin sürüm yapılması önemlidir. İlk yeşil meyveler oluştuğunda, larva giriş deliği gözlenen meyveler toplanıp imha edilmelidir. Bitkilerde %5 bulaşma olduğunda uygun kimyasallarla ilaçlama yapılmalıdır.
8-Sebzelerde Danaburnu (Gryllotalpa gryllotalpa):
Danaburnu erginleri 6-7 cm boyunda, açık veya koyu kahverengi ve oldukça iri böceklerdir. Baş ileri uzamıştır. Yaşamının çoğunu toprak altında geçirir. Geceleri ve çok bulutlu günlerde faaliyet gösterirler. Ergin ve nimfleri toprak içinde galeri açarak ilerlerken rastladıkları tohum, kök, yumru gibi her tür bitkisel materyali kemirerek zarar verirler. Özellikle yeni dikilmiş veya yeni çimlenmiş sebze fidelerinin köklerini keserek kurumalarına neden olurlar. Toprağın zamanında ve iyi şekilde işlenmesiyle de zararlının toprak altında bulunan yaşam ortamları bozularak açığa çıkan yumurta, nimf ve erginlerinin sıcak ve doğal düşmanlar tarafından imhası sağlanmış olmaktadır. Zararlının, gübreli ve sıcak toprakları sevmesinden hareketle, bahçelerin uygun yerlerine yaz sonuna doğru yanmamış çiftlik gübresi kümeleri bırakılarak, ilkbaharda burada toplanan nimf ve erginlerin öldürülmesi populasyonu azaltma bakımından oldukça yararlıdır. Bulundukları yerde mutlaka zarar yapmaları nedeniyle, yoğunluklarına bakılmadan mücadelesi yapılmalıdır.
9-Sebzelerde Telkurdu (Agriotes spp.):
Türlere göre değişmekle birlikte, erginlerin renkleri genellikle grimsi veya kahverengimsi siyahtır. Olgun larva 2-3 cm boyundadır. Kışı larva veya ergin halde toprak içinde geçirirler. İlkbaharda havaların ısınmasıyla birlikte larvalar toprak yüzeyine yaklaşarak beslenirler. Esas zararı larvalar yapar. Larvalar bitki köklerini kemirerek, kalın kök ve yumruların içine girerek zararlı olurlar. Ayrıca yaralanma yerlerinden patojen bakteri ve funguslar bitkiye girerek çürümeler meydana getirirler. Yaz sonu veya sonbahar başında yapılacak toprak işlemesi sayesinde larvaların sıcak ve kurak şartlarda bırakılarak ölmesi sağlanabilir. Ekim nöbetinde, tel kurdu bulunan tarlalarda zarardan aşırı etkilenen konukçular ekilmemelidir. Ortalama metrekarede 6 adet yada daha fazla sayıda larva mevcutsa, uygun kimyasalla ilaçlama yapılır.
10-Domates güvesi (Tuta absoluta):
Erginlerin boyu yaklaşık 6 mm, kanat açıklığı 10 mm’dir. İplik şeklinde antene sahiptir. Erginin ön kanatları gümüşümsü gri & kahverengi renkte pullu olup kanatlar üzerinde karakteristik siyah noktalar bulunur. Yumurta, oval-silindirik krem sarı renkli, oldukça küçük olup 0.4 mm boyunda, 0.2 mm genişliğindedir. Yumurtalar, genellikle yaprak altına, tomurcuk ve olgunlaşmamış yeşil domates meyvelerinin taç yapraklarına bırakılır. Yumurtadan çıkan larva beyaz ya da krem renklidir, başı siyahtır. Dört larva dönemi geçirir. İlk dönem larva 0.9 mm uzunluğunda iken dördüncü dönemde 8 mm’ye ulaşır. Larva olgunlaştıkça vücut rengi yeşile döner. Son döneme ulaştığında rengi pembemsidir. Olgun larvanın başı kahverengi olur. Larvanın başının arkasında prothoraksta bulunan koyu renkli bant ayırdedici en önemli özelliğidir. İlk dönemden sonra yeşil renge dönen zararlı son döneme doğru pembemsi renkte görünür. Larva süresi 13-15 gün sürer. Yüksek üreme potansiyeline sahiptir. Larva besin bulduğu sürece diyapoza girmez. Avrupa’da koşullar uygun olduğu sürece yılda 10-12 döl vermektedir. Yaşam çemberini çevre koşullarına bağlı olarak 28-29 günde tamamlar. Kelebekler nocturnal olup geceleri aktiftirler ve gündüzleri yaprakların arasında saklanırlar. Bir dişi yaşam süresi boyunca 250-260 adet yumurta bırakabilir. Kışı yumurta, pupa veya ergin olarak geçirir. Düşük sıcaklık, zararlının yaşamını kısıtlayan bir faktör olduğu için 1000 metreyi aşan yüksekliklerde bulunmamaktadır. Ancak bir literatürde Peru’da 3000 metre yükseklikte bulunduğu kaydedilmiştir. Ilıman iklim zararlısı 9°C’nin altında gelişemez. Zarar potansiyeli çok yüksek olan etmen, tarla ve örtü altı domates yetiştiriciliğinde ana zararlı konumundadır. Yumurtadan çıkan larva yaprak, meyve ve sapa girerek beslenmeye başlar. Yaprağın iki epidermisi arasında beslenerek yaprakta şeffaf galeriler oluşturur. Bu şeffaf boşluklar daha sonra nekrotikleşerek kahverengine dönüşerek kurur. Bitkinin yeşil aksamında açılan galeriler nedeniyle bitki tamamen kuruyabilir. Yaprakta ve meyvede açılan galerilerde zararlının siyah renkli beslenme artıklarını görmek mümkündür. Özellikle yapraklardaki siyah artıklar dikkat çekicidir. Zararlı, genellikle taze sürgün uçlarını çiçek ve yeni meyveleri tercih ettiği için kolaylıkla tanınabilir. Domates meyvesinin her döneminde zarar yapabilir. Zararlının meyvede açtığı galerilerin görüntüsü düzensiz olup meyvenin her tarafında görülebilir. Meyvede açtığı galerilere sekonder mikroorganizmalar yerleştiğinde çürümeler görülebilir. Zararlı kurak koşullarda yoğun populasyonlarda, mücadele yapılmadığında domateste % 50-100 ürün kayıplarına yol açabilmektedir. Mücadele yapıldığında da %1-5 oranında ürün kayıpları görülebilmektedir. Ana konukçusu domatestir. Üretim materyali ile, domates meyvesi ile, taşıma ekipmanları (kasa, kutu vb) ve nakliye araçları ile taşınabilmektedir. Tohumla taşınmaz. Yumurtadan çıkan larva yaprak içine girip galeriler içinde beslendiği için mücadelesi oldukça zordur. Zararlı ile bulaşık yaprak, meyve bitkilerin üretim alanından uzaklaştırılmalıdır. Kültürel önlem olarak; üretim alanı ve çevresinde zararlıya konukçuluk edebilecek yabancı otlarla mücadele edilerek çıkışlarına izin verilmemelidir. Hasat sonrası tarlada kalan zararlı ile bulaşık bitki artıklarının imha edilmesi gerekir. Ürün münavebesi önemlidir. (Solanaceae familyasına bağlı olmayan ürünlerin yetiştirilmesi) Toprak sürümü ve yetiştirme tekniğine uygun gübreleme ve sulamanın yapılması gerekir. Seradaki giriş ve havalandırma açıklıklarının zararlının giremeyeceği incelikte tül ile kapatılmalı ve seralarda girişlerin çift kapılı olmalıdır. Biyolojik mücadele olarak; Parazitoit Trichogramma pretiosum ve predatör Podisus nigrispinus’un zararlı üzerinde etkili olduğu bildirilmiştir. Ayrıca Nesidiocorus tenuis ve Macrolophus caliginosus’un biyolojik mücadele etmeni olarak kullanılan predatörler arasında yer almaktadır. Bu predatörlerden Nesidiocorus tenuis ve Macrolophus caliginosus’un ülkemiz faunasında bulunduğu ve özellikle örtüaltı sebze yetiştiriciliğinde entegre mücadele çalışmalarında yararlanılan doğal düşmanlar içinde yer aldığı kayıtlıdır. Biyoteknik yöntemler; İzleme (monitor) amaçlı 2-4 feromon / ha ve Kitlesel tuzaklama; Feromon + Su tuzakları kullanılmaktadır. Tüm bu mücadele yöntemleriyle beraber uygun kimyasal ürünlerle ilaçlama yapmak da gerekmektedir.